30 Ocak 2009 Cuma

24/08/08 - Seni Bir Başkasına

otoyol kenarında
unutulmuş bir çardaktaydık.
biralarla sarhoş olduk
ve dondurmacıdan aldığımız
sigara ateşinin
bilmem kaçıncı neslinin yaktığı
dumanı üflerken
dönüyorduk eve.
sallanıyorduk, anlıyorduk
ama çözemiyorduk.
seni ve onu.

bir güneş doğdu ve battı.
gece böceklerinin sesindeydik
bu sefer
yürüdük biraz
terkedilmiş bir evin
azgın bahçesinden geçtik.
betona oturduk.
silah sesleri geliyordu.
rizeli bir abiymiş.
solumuzdaki yüksek duvarın
ardındansa
kırık bir darbuka sesi geliyordu
eğlence, gürültü, gülüşmeler
ve geçkin bir adamın nağmeleri.
biz de gülüyorduk.
sonra ağlayacak olduk.

nasıl oluyordu da 'anlaşılamıyor'duk?
boş şişelerden daha boş olmuştuk.

ve her şeyi çiğnemeye hazırdık dostumla.
kendi sözlerimiz dahil.

ben onun sevmesini suçlayabiliyordum.
o da benimkini.
kendi sevmelerimizi suçlayamadık.
bitti.

şişeyi duvara attım, kırıldı.
alkışlar kopuyordu duvarın arkasında.
yine birkaç el silah sesi.
bir köpek havladı, kısacık.
bir sigara daha yandı.
eve dönerken
sallanıyorduk, anlıyorduk
ama çözemiyorduk.
seni ve onu.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

buyrun