şimdi saat 12.21..
öteki uç beni düşünür mü bilinmez ama benim öteki uçtan başka bir düşüncem yok. tekrar yazık ettim biraz biraz kazanmaya başladığım güvene. bunlar hep yara, bunlar hep zor iyileşiyor..
o akşamki olaydan iki saat önce bi arkadaşım bana dedi ki: abi finallerim var, bi ödev istiyo birisi, sen yapar mısın. 60 liraya bi ödev. Dedim tamam ve düşünmeye başladım, biraz daha param olursa Ankara'ya gidebilirim diye. Hemen kurdum, atlasam trene gitsem, yemek vagonunda bi şeyler okusam, bozkırı izlesem. Sonra ona kavuşsam..
Aynı akşam işte, aynı akşam her şey altüst oldu. Yerinde olmayan, o an kanın uğramadığı beynimin eseri iğrenç bir davranış yüzünden her şey dağıldı. Özlediğimle, ah çektiğimle kaldım.
Ertesi gün bi ödev daha geldi aynısından, bi 60 liram daha oldu. Ankara için param da olmuş oldu böylece ama ne fayda. Artık konuşmuyoruz.
Biraz İsveç durumuna benzedi, bu da iyi değil. Yine kavga ettik diye Ankara'ya geldin diyecek bana, eğer gel der de gidersem elbette..
Güven çok zor şey.
Dedi ki, konuşmayalım okul açılana kadar, okul açılınca da bakarız. Demek bu kadar düştüm. Dedim, unuturuz birbirmizi, böyle kavgadan sonra konuşmamak unuttutur, kötüyü biriktirir. Dedi ki, bir ayda unutuyosak birbirimizi, gerek yok zaten devam etmeye.
Umudumu yitirmedim elbette. Ama çok üzgünüm.
Ve unuturuz birbirimizi demiş olsam da, ben onu unutmayacağım, biliyorum.
20 Ağustos 2009 Perşembe
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)